Ana Sayfa
     => HEPSİ GRUBU
     => YASEMİN
     => GÜLÇİN
     => CEMRE
     => EREN
     => HEPSİ YAZILAR
     Ziyaretçi defteri
     HEPSİ İLE ÇIKAN HABERLER



HEPSİ GRUBU - HEPSİ YAZILAR




      RÖPÖRTAJ1                                 

 Çocuklugunuzda böyle bir yere geleceginizi hiç düsünür müydünüz? Yada çocuklugunuzdaki hayalleriniz nelerdir?

Gülçin: Ya tabi ki düsünüyorduk. Herkesin sen ne olacaksin dedikleri zaman, zaten mikrofon olarak, her tür silindir seklindeki esyayi alip sarki söylemeye çalismis için böyle bir hayalim vardi yani.

Eren: Benim çocukluk hayalim çok komikti. Ahçi olmakti. Ama bu çocukluk hayaliydi. Sonra, ortaokul yillarina geldigimizde tabi ki hayalimiz böyle bir grup olmakti. gerçekten… Ama proje basladiginda da bu kadar tepki alacagamiz? çok kisa zamanda buraya gelecegimizi tahmin etmiyorduk.

Yasemin: Benim de mutlaka sahne ile ilgili bir sey olacakti. kesindi, çünkü aileden gelen bir seydi sonuçta. Tiyatrocu olmayi istiyordum. Ama daha sonra klasik baleye geçince dansçi olmaya karar verdim. Hep degisti bu fikir ama sonradan sarkicilikla dans bir arada olunca bu gurup kuruldu ve simdi buradayiz. Güzel yani.

Cemre: Zaten basdan beri bunu istiyordum. Tabi klasik bale okudugum için yani onda da sahne almak iyi ama, basindan beri bunu istiyordum. Buraya gelecegimizi tahmin ediyor muyduk derseniz; biraz ukalalik olacak ama, ben ediyordum yani...

Basarinizda bayan ve güzel olmanizin pay? yüzde kaç?

Hepsi: Buna toplu cevap verelim isterseniz? Tek tek yüzde vermeyelim.

Eren: Bayan olmamiz bu sekilde algilanabilir. Hani yalnizca bayan oldugumuz için degil ama, kiz gurubu hani ilk defa bu sekilde bir sey yapti??? için ilgi çekebilir. olabilir mesela. %30 olabilir. Bayan olmamiz ve dört kisi olmamiz bence %30 olabilir.

En son gittiginiz film?

Yasemin: Eee ben gittim… (gülüsmeler) Dünyalar Savasi’na gittim çok güzeldi.

Eren: Hatirlamiyorum. Neden hatirlamiyorum çünkü ben her gün birkaç film izliyorum. Yani sinema disinda da. Ne izledigimi gerçekten hatirlamiyorum. Çok fazla film izliyorum. Hangisi en son film hiç hatirlamiyorum.

Cemre: Angelina Jolie ve Brad Pitt. Ms&Mr Simith.

Hayatinizin filmi?

Eren: Hayatimin filmi. Büyük Umutlar.

Yeni versiyonu mu?

Eren: Evet.

Gülçin: Hayatimin filmi diyemem.Zaten çok fazla film izlemeyi sevmiyorum. Eren gibi ilgim yok. Ama dans filmlerini izlemeyi daha çok seviyorum.

Cemre: Ya ben, simdi pek film aklima gelmedi düsün düsün… Genel olarak Angelina Jolie izlerim; çogu filmini seviyorum ben. Hayatimin filmi... ?mm... (gülüsmeler) Pek bir sey aklima gelmiyor su anda.

Yasemin: Benim biraz saçma gelecek insanlara ama Armagedon olabilir. Filmin son sahnesi beni çok etkilemisti. O olabilir.

En son okudugunuz kitap?

Yasemin: Da Vinci sifresi.

Gülçin: Ben de en son Da Vinci sifresi’ni yarida biraktim. Sonlarina biraz gelmistim biraktim okumadim.

Neden yarida birakiliyor bu kitaplar?

Gülçin: Çünkü vakit yok.

Cemre: Zamanimiz yok. Normalde ben çok fazla kitap yani yazin özellikle onlarca kitap okurum ama yani sey olmuyor böyle zaman…




Sizi tanimakla baslayalim...
Eren: 21 yasindayim. Ortaokul ve liseyi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum. simdi de Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvar? Modern Dans Bölümü'nde ö?renciyim.

Yasemin: 19 yasindayim. istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvar? Bale Bölümü'nde ilk yilim. Ortaokul ve liseyi diger arkadaslarim gibi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum.

Gülçin: 20 yasindayim. Mimar Sinan Üniversitesi'nde bale okuduktan sonra üniversitede modern dans bölümüne geçtim.

Cemre: Ben de 20 yasindayim. Ortaokuldan beri Mimar Sinan Üniversitesi'nde klasik bale egitimi aliyorum. simdi de ikinci siniftayim.

Böyle bir vokal grubu kurma fikri nasil ortaya çikti??
Eren: Dört-be? yildir her hafta cuma günü Cemrelere gidiyorduk. Yabanci kiz ve erkek gruplarinin hayraniydik. Özellikle de Back- street Boys'a bayiliyorduk. Onlarla yatip kalkiyorduk. sarkilarini ezberleyip Cemre'nin evinde küçük konserler veriyorduk. O evi seçmemizin nedeni de Cemre'nin annesinin mesle?inin menajerlik olmasiydi. Onun annesinin dikkatini çekmek için elimizden geleni yapiyorduk. "Bize albüm yap?n" diye israr ediyorduk.

Cemre: Annem belki bizim farkimiza varir diye bekleyip durduk. O da sürekli "Daha çok küçüksünüz. Sabredin" diyordu. Bekledik, oldu. simdi menajerligimizi o yapiyor zaten.

Grubun ad? neden Hepsi?
Cemre: Çünkü biz bütünüz.

Gülçin: Daha da açarsak; hepsi akademik bale temelli dansçilar, hepsi dans ediyor, hepsi sarki söylüyor, hepsi arkadas, hepsi birlikte büyüdü.

Neden R&B'yi tercih ettiniz? Pop müzik yapmaniz belki albüm satislarinizi daha yükseltebilecek bir seçenek olurdu.
Gülçin: Yillardir bu müzigi dinliyoruz. Vokal yapmayi seviyoruz ve R&B de bizim vokal anlayisimiz. içeren bir müzik tarz?. Yapmak istedigimiz tek müzik R&B idi. Böylece Türkiye'deki ilk R&B albümünü de biz yapmis olduk. Çocukluk hayalimiz gerçek oldu.

"Sözler gençlerin aizina takilabilecek cinsten"
Bale egitiminden sonra bu tür müzik ile dans etmek zor oldu mu?
Eren: Hayir. Hem klasik hem de modern dans egitimi almis?? olmak bizim için avantaj. Bu yüzden R&B yaparken zorlanmiyoruz. Ama bu tarz dans? daha iyi yapabilmek için koreograflarla çalistik. Klibe Canda? Bas'la hazirlanmistik. simdiki koreografimiz ise Fulya Güney.

Klipteki ve albüm kapagindaki kiyafetleriniz de tam yabanc? kliplerde gördügümüz R&B sanatçilar gibi. Günlük hayatta da böyle mi giyiniyorsunuz, yoksa bu pazarlama için yapilan bir taktik mi?
Yasemin: Tüm kiyafetlerimizi Ümit Ünal hazirliyor. Günlük hayatta fotograflardaki gibi çok farkli giyinmiyoruz. Gardorabimiz spor kiyafetlerle dolu. Albüm çekimleri için topuklu ayakkabi giyelim dedik ama yürümeyi beceremedik. Spor ayakkabi yerine topuklu ayakkabi giyince komik görünüyoruz.
Çikis parçaniz "Olmaz Oglan"in nakarat? "Hiç bana bakma olmaz oglan / Sen kendine ismarlan / Hiç bana bakma olmaz oglan / Baskasina yuvarlan". Siz de böyle sözler kullaniyor musunuz muhabbetlerinizde?
Cemre: Aynisi olmasa da bunlara benzer laflar kullaniyoruz. Bu albümde bizim yaslarimizdaki genç kizlarin günlük hayatta kullandigi laflar var. Albümdeki sözlerden pek çogu dinledikçe gençlerin agzina takilabilecek cinsten.

bu siralar hangi sanatçilari takip ediyorsunuz?
Cemre: Blue, Jennifer Lopez ve Usher. Onlarin sadece albümlerini degil kliplerini ve sahne provalarini da takip ediyoruz. Bir araya gelip saatlerce konser kaseti izliyoruz. Dans çalisiyoruz. Albüm için hem suan hem de dans dersi aldik. Okuldan çikar çikmaz yine prova yapiyoruz.
"Hocalarimizin bizi görmek istedigi yer AKM sahnesi, konser sahnesi degil"
Sizin sarkilarinizin Türkçe olmasinin dansta diger R&B parçalarindan ne fark? var?
Gülçin: Türk sarkilarinda R&B yapmaya çalistik. R&B'ye güzel tatlar kattik. Yurtdisinda Hint müzigini bile R&B ile karistirdilar. Biz de bazi parçalarimizda darbuka, ney ve tef kullandik. Bir parçamizda da tango ile R&B'yi birlestirdik.

Yasemin: Albümde R&B altyapisi var ama bizi Türklerin dinleyecegini unutmadik. Parçalar? ne kadar Bati girtlarinda okumu? olsak da içine Dogu'dan da bir seyler eklemeyi ihmal etmedik.

Hocalariniz ne diyor bu tip bir albüm yapmaniza? Tepki gösterenler var mi??
Gülçin: Albüm henüz çikmadigi için çogu olayin farkinda degil. Açikçasi onlarin tepkilerinden korkuyoruz. Klasik bale egitimi aldiktan sonra böyle bir is yapmamizi elestirebilirler. Onlarin bizi görmek istedikleri yer konser sahnesi degil, AKM sahnesi çünkü.

Eren: Klasik bölümdeki insanlarin modern seylere bakis açilari dar. Klasik balenin disinda pek bir sey yapmamizi istemiyorlar. Biz bir de üstüne R&B albümü yaptik.

Türkçe albüm tamam. Peki ilerisi için ingilizce bir albüm projesi var mi??
Yasemin: Evet. Bize özgü müzik aletlerini katarak ingilizce R&B albümü yapmak istiyoruz. Hatta bunun için ingilizce derslerine basladik bile. 

  HEPSİNİN AŞK SIRLARI

emre "Hiç reddedildin mi?" sorusuna "Hayır reddedilmedim, çünkü hiç teklif etmedim.Her zaman bana teklifler geldi." diye yanıtlıyor."Peki bir sevgilin var mı?" sorusunada "Hayır, şuan için birisi yok." cevabını veriyor.



Gülçin'e "Reddedildin mi?" sorusunu yönelttiğimizde "Evet reddedildim." diyor."Şuan sevgilin var mı?" sorusunada "Hayır şimdilik öyle biri hayatımda yok" cevabını veriyor.







Eren'e "Reddedildin mi hiç?" diye soruyoruz "Hayır reddedilmedim ama çok reddettim" diye cevaplıyor."Şuan biri var mı?" diye sorduğumuzda "Evet sevgilim var ve onu çok seviyorum" diyor.





Yasemin'e "Hiç reddedildin mi?" sorusunu yönelttiğimizde "Evet reddedildimde reddettim de." cevabını alıyoruz."Şuan biri var mı?" sorusunada "Evet var." cevabını veriyor.

     RÖPÖRTAJ2

 

Sizi tanımakla başlayalım...

Eren: 21 yaşındayım. Ortaokul ve liseyi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum. Şimdi de Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Modern Dans Bölümü'nde öğrenciyim.



Yasemin: 19 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'nde ilk yılım. Ortaokul ve liseyi diğer arkadaşlarım gibi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum.



Gülçin: 20 yaşındayım. Mimar Sinan Üniversitesi'nde bale okuduktan sonra üniversitede modern dans bölümüne geçtim.



Cemre: Ben de 20 yaşındayım. Ortaokuldan beri Mimar Sinan Üniversitesi'nde klasik bale eğitimi alıyorum. Şimdi de ikinci sınıftayım.



Böyle bir vokal grubu kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Eren: Dört-beş yıldır her hafta cuma günü Cemrelere gidiyorduk. Yabancı kız ve erkek gruplarının hayranıydık. Özellikle de Back- street Boys'a bayılıyorduk. Onlarla yatıp kalkıyorduk. Şarkılarını ezberleyip Cemre'nin evinde küçük konserler veriyorduk. O evi seçmemizin nedeni de Cemre'nin annesinin mesleğinin menajerlik olmasıydı. Onun annesinin dikkatini çekmek için elimizden geleni yapıyorduk. "Bize albüm yapın" diye ısrar ediyorduk.



Cemre: Annem belki bizim farkımıza varır diye bekleyip durduk. O da sürekli "Daha çok küçüksünüz. Sabredin" diyordu. Bekledik, oldu. Şimdi menajerliğimizi o yapıyor zaten.



Grubun adı neden Hepsi?

Cemre: Çünkü biz bütünüz.



Gülçin: Daha da açarsak; hepsi akademik bale temelli dansçılar, hepsi dans ediyor, hepsi şarkı söylüyor, hepsi arkadaş, hepsi birlikte büyüdü.



Neden R&B'yi tercih ettiniz? Pop müzik yapmanız belki albüm satışlarınızı daha yükseltebilecek bir seçenek olurdu.

Gülçin: Yıllardır bu müziği dinliyoruz. Vokal yapmayı seviyoruz ve R&B de bizim vokal anlayışımızı içeren bir müzik tarzı. Yapmak istediğimiz tek müzik R&B idi. Böylece Türkiye'deki ilk R&B albümünü de biz yapmış olduk. Çocukluk hayalimiz gerçek oldu.



"Sözler gençlerin ağzına takılabilecek cinsten"

Bale eğitiminden sonra bu tür müzik ile dans etmek zor oldu mu?

Eren: Hayır. Hem klasik hem de modern dans eğitimi almış olmak bizim için avantaj. Bu yüzden R&B yaparken zorlanmıyoruz. Ama bu tarz dansı daha iyi yapabilmek için koreograflarla çalıştık. Klibe Candaş Baş'la hazırlanmıştık. Şimdiki koreografımız ise Fulya Güney.



Klipteki ve albüm kapağındaki kıyafetleriniz de tam yabancı kliplerde gördüğümüz R&B sanatçıları gibi. Günlük hayatta da böyle mi giyiniyorsunuz, yoksa bu pazarlama için yapılan bir taktik mi?

Yasemin: Tüm kıyafetlerimizi Ümit Ünal hazırlıyor. Günlük hayatta fotoğraflardaki gibi çok farklı giyinmiyoruz. Gardırobumuz spor kıyafetlerle dolu. Album çekimleri için topuklu ayakkabı giyelim dedik ama yürümeyi beceremedik. Spor ayakkabı yerine topuklu ayakkabı giyince komik görünüyoruz.



Çıkış parçanız "Olmaz Oğlan"ın nakaratı "Hiç bana bakma olmaz oğlan / Sen kendine ısmarlan / Hiç bana bakma olmaz oğlan / Başkasına yuvarlan". Siz de böyle sözler kullanıyor musunuz muhabbetlerinizde?

Cemre: Aynısı olmasa da bunlara benzer laflar kullanıyoruz. Bu albümde bizim yaşlarımızdaki genç kızların günlük hayatta kullandığı laflar var. Albümdeki sözlerden pek çoğu dinledikçe gençlerin ağzına takılabilecek cinsten.



Şu sıralar hangi sanatçıları takip ediyorsunuz?

Cemre: Blue, Jennifer Lopez ve Usher. Onların sadece albümlerini değil kliplerini ve sahne şovlarını da takip ediyoruz. Bir araya gelip saatlerce konser kaseti izliyoruz. Dans çalışıyoruz. Albüm için hem şan hem de dans dersi aldık. Okuldan çıkar çıkmaz yine prova yapıyoruz.



"Hocalarımızın bizi görmek istediği yer AKM sahnesi, konser sahnesi değil"

Sizin şarkılarınızın Türkçe olmasının dışında diğer R&B parçalarından ne farkı var?

Gülçin: Türk ağırlıklı R&B yapmaya çalıştık. R&B'ye güzel tatlar kattık. Yurtdışında Hint müziğini bile R&B ile karıştırdılar. Biz de bazı parçalarımızda darbuka, ney ve tef kullandık. Bir parçamızda da tango ile R&B'yi birleştirdik.



Yasemin: Albümde R&B altyapısı var ama bizi Türklerin dinleyeceğini unutmadık. Parçaları ne kadar Batı gırtlağında okumuş olsak da içine Doğu'dan da bir şeyler eklemeyi ihmal etmedik.



Hocalarınız ne diyor bu tip bir albüm yapmanıza? Tepki gösterenler var mı?

Gülçin: Albüm henüz çıkmadığı için çoğu olayın farkında değil. Açıkçası onların tepkilerinden korkuyoruz. Klasik bale eğitimi aldıktan sonra böyle bir iş yapmamızı eleştirebilirler. Onların bizi görmek istedikleri yer konser sahnesi değil, AKM sahnesi çünkü.



Eren: Klasik bölümdeki insanların modern şeylere bakış açıları dar. Klasik balenin dışında pek bir şey yapmamızı istemiyorlar. Biz bir de üstüne R&B albümü yaptık.



Türkçe albüm tamam. Peki ilerisi için İngilizce bir albüm projesi var mı?

Yasemin: Evet. Bize özgü müzik aletlerini katarak İngilizce R&B albümü yapmak istiyoruz. Hatta bunun için İngilizce derslerine başladık bile

 

  HEPSİ İLE ŞİŞE ÇEVİRMECE OYNUYORUZ


Sıradışı bir röportaj için gerekli malzemeler: Dört başarılı kız, bir şişe Pepsi, birkaç parça kağıt, bir kalem, bir torba ve bir ses kayıt cihazı

epsi'nin Hepsi grubuna sponsor olduğunu duyduğum ilk günden beri aklımda bu röportaj. Düşünsenize, son dönemin en 'çıtır' ve başarılı grubu oturmuş, sponsorlarıyla 'şişe çevirmece' oyunu oynuyor! İçimden 'Daha ne olsun' diye geçirirken olayı daha da abartıp 'Eğer siz gazeteci olsaydınız ve karşınızda dünyaca ünlü bir sanatçı olsaydı, ona hangi beş soruyu sorardınız, önünüzdeki kağıtlara yazın' dedim. Tabii beş soru da ben yazdım. Tüm soruları küçük kağıtlara yazıp katladık ve bir torbanın içine koyduk. Sonra mı? Sonrasında Cemre tam bir profesyoneldi. Yalnız kendi cevaplarına değil arkadaşlarınınkilere de hakim olmaya çalıştı. Eren oyundan en çok zevk alan kişi oldu. Yasemin'se Eren'in bazı sorularına kızmaktan kendini alamadı. Şişe Gülçin'i pek sevmeyip onu bir türlü göstermeyince, üzülmesine dayanamayıp biraz da hile yaptık...

* Şişe Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'Hobin var mı?' (Kahkahalar)

Yasemin: Bu benim sorum.

Eren: Aman Tanrım soruya bak!!!

Yasemin: Ne var, ben arabayla uğraşmayı seviyorum mesela!

Eren: Ha doğru, doğru.

Gülçin: Dün saat 03:00'e kadar söz yazmak için uğraştım. Bu sayılır mı?

Cemre: 'Ben Gülçin' de konuşmaya başlamadan önce, kız (Benden bahsediyor) nereden tanısın seslerimizi, sanki kameraya çekiyor!

Gülçin: Ben Gülçin!

Yasemin: O her zaman yaptığın bir şey, hobini söyle.

Gülçin: Yoga yapıyorum desem?

Yasemin: Bak işte bu hobi.

Gülçin: Ama her zaman da söz yazmaya çalışırım.

YAŞIMA UYMAYAN ŞARKIYI SÖYLEMEM

* Şişe Eren'i gösteriyor

Eren: 'En sevdiğin tatlı?'

Yasemin: Bu benim sorum.

Eren: Sensin tatlım! (Kahkahalar)

Cemre: Benim sorularım, sizinkilere göre çok beter!

Eren: (Herkes susup Eren'e bakınca) E söyledim işte, en sevdiğim tatlı sensin Yasemin.

* Şişe yine Eren'i gösteriyor

Eren: 'Pepsi turnesinde yaşadığın en komik olay?'

Gülçin: Ben sordum bunu.

Eren: İki tane var. İlki siluet perdelerin arkasında dans edip sonra da o perdeleri yırtarak, içlerinden çıktığımız şarkıda yaşandı. Son konserimizdeki perde biraz kalındı. Ben de Gülçin'e 'Bu kağıt biraz kalın, çok sert vurmamız gerek unutma' dedim. Çıkmamız gereken an gelince ben çok sert bir şekilde vurdum kağıt perdeye ama elim çıkmadı sadece ayağım çıktı! Üstelik ayağımın olduğu kısım da tam seyircinin görebileceği bir yerdeydi.

Cemre: Zaten siluet kağıdından olduğu için her şey görünüyor.

Eren: Evet, arkadan gölge olarak da görünüyoruz! Hemen eğilip aşağıdaki deliği yırttım. Yanımdaki dansçı da görmüş olanları. Çok 'cool' ve ciddi durmamız gereken bir yerde gülmeye başladık! (Herkes kıkırdıyor) Diğerinde de 'Olmaz Böyle Şey'i söylüyoruz. Şarkının bir kısmında dansçılar önümüzde dans ederken kafalarını arkaya doğru atıyorlar. Önümdeki dansçı bana kafasını o kadar sert bir şekilde geçirdi ki inanılmaz canım acıdı!

Gülçin: 'Geçirdi' dedin!

Eren: Derim çünkü çok acıdı!

* Şişe yine Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'Kiminle aynı sahneyi paylaşmak istersin?'

Cemre: Ben sordum bunu ama bu dünya starı olacak.

Gülçin: Hmm Dünya starı Erkek biri olmalı Usher olsun.

Eren: Tamam.

Gülçin: (Heyecanla) Hayır, John Legend! John Legend olsun!

* Şişe Eren'i gösteriyor

Eren: 'Karşındaki kişinin en çok hangi özelliğini seviyorsun?' Karşımdaki kişinin en çok

Cemre: Eren'in karşısında Gülçin var! Onu da söylesene.

Eren: Eren'in karşısındaki Gülçin'in sorusunu Eren cevaplıyor. (Kurduğu cümlenin komikliğini fark edince hep birlikte kahkaha atıyorlar) Bir dakika düşünüyorum

Yasemin: Kendine bakması mesela.

Eren: Hayır bir dakika, ben söyleyeceğim. Gülçin'in en sevdiğim özelliği, kendisine verdiği önem.

Cemre: Kendi, her şeyden öncedir.

Eren: Bir sonra atacağı adıma göre kendini ayarlaması, yorulması ya da yorulmaması... Eğer yorulmuşsa kendine zaman ayırıp dinlenmesi... Yediklerine dikkat etmesi, vitamin alması... Yani kendine bakması.

Yasemin: E ben ne dedim demin?

Eren: Ama benim sıramdı, soruya ben cevap veriyorum.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Eren: Allah'a şükür!

Yasemin: 'Sahnede en çok korktuğun an?' En son konserde bizim bir şemsiye çevirme sahnemiz vardı. Orada şemsiye elimden uçtu ve havalandı! Son anda yakaladım.

Gülçin: Ve ben bunu gördüm!

Yasemin: Eğer yakalayamasaydım çok büyük bir utanç olurdu çünkü direkt seyircilerin üzerine uçardı. İşte o an çok korktum!

Cemre: Yasemin de!

Yasemin: Evet ben Yasemin.

* Şişe yine Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'Asla yapamam, giyemem veya söyleyemem diyeceğin beş şey nedir?' Asla yumurta ve nane yemem ama Antalya'dayken Eren bana meyve salatasının içindeki naneleri yedirdi!

Eren: Hem de taze naneydi!

Yasemin: Ben anlamıyorum o anda nane yediğimi, çünkü dişlerimi fırçalamışım. Meyvelerin tadı o yüzden garip geliyor sanıyorum. Meğersem nane yiyormuşum! Sonra... Asla bizim yaşımıza uymayacak şarkıları söylemem. Bu hepimiz için geçerli. Çok kadınsı ve abiye şeyleri de giymem.

Cemre: Asla giymeyeceğin şeyi söyleyeyim mi sana; vatkalı şeyler!

Yasemin: Ay evet, asla!

* Şişe yine Eren'i bulunca işin içine biraz hile katıyorlar

Gülçin: (Ağlamaklı bir sesle) Ya neden hiç bana gelmiyor!

Eren: Hadi ona gelmiş gibi yapalım.

Gülçin: 'En uçuk hayalini anlat.'

Cemre: Gülçin'in de ne uçuk hayali olur ya!

Gülçin: Bir gün, hepimiz mümkün olduğunca çirkin giyinelim, ama çok çirkin olmaya çalışalım istiyorum.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: Bu iğrenç yazı Eren'in. 'Giyim konusunda kendine kimi örnek alırsın?' Hmm Pink.

Gülçin: Yasemin giyim konusunda kendine Pink'i örnek alıyor öyle mi?

Yasemin: Ama her zaman değil.

Eren: O zaman daha çok örnek aldığın birini söyle.

Yasemin: Yok ki... İyi o zaman Madonna diyeyim ama onu da her zaman örnek almıyorum ki!

Eren: Pink daha iyi, Pink de.

Yasemin: Evet, evet Pink.

GÜLÇİN ESPRİ YAPAMAZ

* Şişe Cemre'yi gösteriyor

Cemre: Eren sana inanamıyorum. Bunu söylemem lazım. Normalde röportajlarda böyle sorular sorulunca cevap vermemeyi kaide edindik biz ve Eren bana 'Ünlülerden en çok hangisine sinir oluyorsun?' diye bir soru yazmış. (Gülüşmeler)

Yasemin: Kendine sorulmasını istemediğin bir şeyi sorma Eren!

Eren: Ama ben o soruyu ona sormuyorum ki, ben o soruyu Justin'e (Timberlake) soruyorum.

Cemre: Neyse söyleyeyim ben. Ama yabancı söyleyeceğim tabii ki! (Kurnaz kurnaz gülüyor) Kelly Osbourne'a sinir oluyorum. Beni 'irite' ediyor.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'İçinde bulunduğun konumda canını en çok sıkan konu nedir?' Anlıyorum seni Eren! (Kahkahalar)

Yasemin: Bazen organizasyonda birtakım gecikmeler oluyor ve bu benim canımı çok sıkıyor.

* Şişe Cemre'yi gösteriyor

Cemre: 'Sağ yanındaki kişinin en son hangi esprisine güldün?' (Sağında Gülçin var.)

Eren: Az önce yapmaya çalışıp da yapamadığı esprisine güldün.

Cemre: Hayır hayır. Gülçin genelde espri yapmaya çalıştığı zaman batırır. Onu kendi kendine konuşturmalısınız. Konuşturunca onu, o farkında olmadan yeterince espri yapıyor zaten. Ama ondan komik bir performans beklerseniz, beklediğinizi alamazsınız.

* Şişe Eren'i gösteriyor

Eren: 'Hayatındaki en önemli insan kim? Neden?' Hayatımdaki en önemli insan bundan birkaç ay önce vefat eden büyükanneannem. Çünkü o anneannemin annesiydi ve seksenli yaşlarının sonunda olmasına rağmen ölmeden birkaç ay öncesine kadar hala bir ağaca tırmanacak kadar sağlıklıydı. Onun her şeyini örnek alabilirim aslında. Çok yaşlı ve küçük bir kadın olmasına rağmen, nasıl herkesi bir arada toplama gücüne sahip olduğunu görünce aslında ne kadar büyük olduğunu anladım.

* Şişe Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'İlk albüm çıktığı günden beri yaşadığın en komik olay nedir?' Hmm... Bir imza günümüz vardı. İmza atmadan önce yanıma gelen kişinin adını soruyorum her seferinde. Ama o kadar çok gürültü var ki söylenenleri anlamıyorum. Meğer hep yanlış anlıyor, yanlış isim yazıyormuşum, bunlar da arkamdan düzeltiyormuş. Aslında söyleyeceğim komik olay bu değildi (Herkes gülüyor). Bir de bugün bir kıza 'İsmin ne' diyeceğime 'İsmini' dedim ama kız anladı (Kızlara bu da komik gelmeyince önce sessizlik oluyor sonra kahkahalar kopuyor). Ne yapayım aklıma başka bir şey gelmedi.

* Şişe Cemre'yi gösteriyor

Cemre: 'Pepsi turnelerinde Sezen Aksu'dan öğrendiğin şeyler oldu mu?' Sezen Aksu'yu izleyerek öğrendiğim şey, girdiği her ortamda yarattığı bir hava ve çok kuvvetli bir elektrik. Bu aslında öğrendiğim bir şey değil ama öğrenmek istediğim bir şey. Bir insan nasıl hiçbir şey yapmadan bile kendini sevdirebilir öğrenmek istiyorum.

ÇOCUKLUĞUMUZU YAŞAYAMADIK

* Şişe yine Cemre'yi gösteriyor

Cemre: İnanmıyorum! Yazdığım en kıl soru bana geldi. 'İçine sinmeyen bir işle karşı karşıyaysan ve değiştirmeye vaktin yoksa ne yaparsın?' Görüyorsunuz ya sağlam bir soru sormuştum size ama bana patladı! Hmm... O an profesyonelliğimi kullanırım ve her şey yolundaymış gibi gülümserim. Tabii ki rezalet bir durum varsa, her zaman doğal olduğumuzu söylediğimiz için uygun bir tavırla geçiririm.

Yasemin: Senin bu soruya almak istediğin cevap bu değildi ama!

Cemre: Değildi ama bana geldiği için istediğim gibi geçiştirebilirim. (Gülüyorlar)

* Şişe Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'Sezen Aksu'yu tasvir edebileceğin beş sıfat nedir?'

Cemre: Yine sizin (beni kastediyor) sorunuz geldi Gülçin'e.

Gülçin: Alçak gönüllü, yaratıcı, saygın, profesyonel

Cemre: (Fısıldayarak) Çılgın.

Gülçin: Evet, çılgın.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'Bu konuma gelirken yaşamak istediğin bir durum oldu mu?'

Eren: İstemediğin!

Yasemin: Yazın çok çirkin Eren, ne yapabilirim?

Cemre: İsim vermeden, istemeden katıldığımız o TV programını anlat.

Yasemin: Normalde sunucuyu severiz ama programın içeriği yüzünden gitmek istemedik.

Cemre: Çok tüyo verme ya, sadece 'gitmek istemediğimiz program' de.

Yasemin: Evet öyle. Ama gitmek zorunda kaldık ve korktuğumuz gibi geçince tanıdıklarımızdan da olumsuz tepkiler aldık.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'Bu noktaya gelene kadar nasıl sabrettin, ne yöntem kullandın?'

Cemre: Bu vahşet soru da benim.

Yasemin: Nasıl bir yöntem kullandık? Çocukluğumuzu yaşamadık. Yaşıtlarımızın eğlendiği zamanlarda biz hep çok çalıştık.

Cemre: Sorumu yanlış anladın sen.

Yasemin: Ama buydu yöntemimiz!

Cemre: Hayır hani bu çok zor bir dönemdi ya, hani çocukluğumuzu yaşayamadık ya, işte o zamanlarda kendini nasıl motive ettin?

Yasemin: Birbirimize kenetlendik!

Cemre: Hah işte!

Yasemin: Eğer dördümüz birlikte olmasaydık bu noktaya gelemezdik. Çünkü bence bir insanın tek başına kaldırabileceği bir şey değil bu iş.

KONSERDE BİRİNİ ÖPERSEN SENİ KESERİZ

Eren kendi sorusuyla karşılaşınca mızıkçılık yapıyor:

Eren: Amaaan ben bu soruya cevap vermeyeceğim.

Yasemin: Vereceksin Eren.

Cemre: (Eren'in elinden soruyu kapıp okuyor) 'Sevdiğin kişi için yapabileceğin en büyük çılgınlık hangisi?' Sen bize böyle sorular mı hazırlarsın, oh olsun!

Eren: Ama pişmanım...

Cemre: Hadi hadi gördük sorularını. Normalde cevap vermeyeceğimiz tüm soruları sormuşsun.

Yasemin: Eren hadi!

Eren: Bulamıyorum.

Cemre: Her türlü çılgınlığı yapar mısın?

Eren: Yapamam!

Gülçin: Niye?

Eren: Çünkü benim de bir canım var!

Gülçin: Peki konserin ortasında mikrofona 'Seni seviyorum' diye bağırır mısın?

Eren: Hayır yapamam!

Cemre: Yapamazsın tabii, orası bizim iş ortamımız. Yaparsan seni öldürürüz!

Eren: Bunu yapmam ama o kişi konserdeyse, sahneden aşağı atlayıp yanına gider, onu öpüp yerime geri dönebilirim.

Cemre: Sen bunu rüyanda yaparsın Eren!

Eren: Bunu yaparım!

Yasemin: 'Seni seviyorum' diyemiyorsun ama onu öpmeye gidebiliyorsun, öyle mi?

Cemre: Evet sevgili okuyucular Eren kendi sorusuyla mahvoldu, biz de bu durumla çok eğlendik. (Herkes gülüyor)

Eren: Bunu yaparım ama!

Cemre: Yapamazsın Eren, yaparsan seni keseriz!

 
 

       HEPSİ

Favori Albümü?
Eren: Şebnem Ferah
Cemre: Şebnem Ferah
Gülçin: Şebnem Ferah
Yasemin: 3'te 3!

Diş Fırçası ne renk?
Eren: Beyaz
Cemre: Mavi
Gülçin: Mor
Yasemin: Evet Mor!

En çok görmek istediği ülke?
Eren: Amerika
Cemre: Miami
Gülçin: Viyana- Avusturya
Yasemin: Hawai tabi ki!

En sevdiği yemek?

Eren: Patlıcan
Cemre: Yumurta
Gülçin: Balık Çorbası
Yasemin: Balıklı her şeyi

Hayranı olduğu ünlü?
Eren: Erkek mi?
Gülçin: Kadın mı?
Yasemin: Yok ki!

Gülçin

Söyleyin bakalım Gülçin'in
Olmazsa Olmazı?
Cemre: Ruju
Yasemin: lipstick'leri
Eren: Lipstick'leri

Gülçin: Bingo
En sevdiği dizi?
Cemre: Yok ki! İzlemez O televizyon.
Gülçin: Hayır hayır bir tane var.
Yasemin: Avrupa Yakası
Gülçin: Evet Avrupa Yakası

En sevmeiği ders?
Cemre: İnkılap
Yasemin: İnkılap
Eren: İnkılap
Gülçin: Biz genel olarak sevmeyiz inkılabı

En sevmediği yemek?
Cemre: Enginar diyesim geliyor.
Yasemin: Bamya
Eren: Patlıcan
Gülçin: Evet Patlıcan

Cemre
Söyleyiin bakalım Cemre'nin
Favori Dizisi?
Eren: The O.C
Yasemin: Friends
Gülçin: *** and The City
Cemre: Comedy Max'tekilerin hepsi

Olmazsa Olmaz Kıyafeti?
Eren: Küpeleri vardır.
Yasemin: Şapkaları vardır.
Gülçin: Kurtarıcısı çıtçıtlı saçlarıdır.
Cemre:Hepsi Hepsi Hepsi

Peki favori albümü hangisi?
Eren: Mariah Carey'nin son albümü
Yasemin: Mariah Carey
Gülçin: Mariah Carey
Cemre: Bunu bilirler çünkü sürekli dinliyorum...
Fobisi nedir?
Herkes: Por-ta-kal
Cemre: Portakaldan nefret ediyorum, alerjim de var.


Bugün 3 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol